Aile Bakanlığı İşçileri Yoksullaştı, TİS Bekleyişi Sürerken Sendika Sessizliğe Büründü
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda görev yapan 17 No’lu Sağlık ve Sosyal Hizmetler İşkolu işçileri, ekonomik olarak adeta uçurumun kenarına geldi. Kasım 2024’te yapılan son 40 TL’lik artışla yevmiyeleri 1.143,87 TL’ye yükselen kamu işçileri, bu artışla birlikte %20 vergi dilimine girerek maaşlarının 31 bin TL bandına kadar gerilemesiyle ciddi bir ekonomik daralma yaşadı.
Zaten 2019 yılından bu yana, diğer kamu işçilerinin sahip olduğu mali ve sosyal hakların gerisinde kalan işçiler, Öz Sağlık-İş Sendikası’nın sessizliği nedeniyle sendikal güvenlerini de büyük ölçüde kaybetmiş durumda. İşçiler, yıllardır çözülemeyen yapısal mağduriyetlerine şimdi bir de toplu iş sözleşmesinin (TİS) 7 aydır imzalanmaması nedeniyle artan belirsizlik ve yoksulluk eklendi.
Toplu sözleşme süreci, önce “asgari ücret beklensin”, sonra “Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) imzalansın” denilerek ertelendi. Son olarak ise “Memur zammı Haziran’da belli olsun, ardından imzalanır” denerek yine belirsiz bir tarihe ötelenmiş durumda. Bu süreçte işçilerin sabrı tükenmiş, kredi kartları borçla dolmuş, birçok çalışan ev kirasını ödeyemez hale gelmiştir. Yaşanan bu çıkmazın temelinde, geçmişte imzalanan başarısız 2 ve 3 yıllık TİS anlaşmalarının etkili olduğu işçiler tarafından yüksek sesle dile getiriliyor.
Sendikanın il yöneticilerinden ise sahada yalnızca “Hak kaybınız yok, geriye dönüklerinizi alacaksınız” şeklinde açıklamalar geliyor. Ancak daha önceki yıllarda birçok geriye dönük ödemenin ya eksik yapıldığı ya da hiç ödenmediği hatırlatıldığında, işçiler bu açıklamalara artık itibar etmiyor. Tabanın bu güvensizliği sendikal zemini sarsarken, tepkiler her geçen gün büyüyor.
Hak-İş Konfederasyonu adına KÇP görüşmelerini sürdüren Devlet Sertin ve Öz Sağlık-İş yöneticilerinin, ASHB işçilerini oyaladığı ve sadece zaman kazanmaya çalıştığı yönünde sahada kuvvetli bir kanaat oluşmuş durumda. İşçiler, sahada görünmeyen ve kamuoyuna hiçbir açıklama yapmayan Öz Sağlık il başkanlarına “kafalarını kumdan çıkarmayan yöneticiler” diyerek ağır tepki gösteriyor.
İmzalanmayan toplu sözleşme nedeniyle geriye dönük alacakların enflasyon farkı ile birlikte telafi edilmemesi ise işçilerin alım gücünü her geçen gün biraz daha eritiyor. İşçiler, “Her geçen gün paramız buharlaşıyor, alın terimiz karşılık bulmuyor” diyerek tepkilerini dile getiriyor.
Çözüm Ne Olmalı?
İşçiler, TİS’in bir an önce imzalanmasını, KÇP sonrasında belirlenen yeni yevmiye ve sosyal hakların da sözleşmeye eklenmesini istiyor. Bu çerçevede, KÇP’nin imzası sonrası 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere uyum maddesinin eklenmesiyle yaşanan mağduriyetin büyümeden telafi edilebileceğine inanıyor.
Özetle, hem ekonomik krizle boğuşan hem de belirsizlik sarmalında bırakılan Aile Bakanlığı işçileri, sendikalarından ve yetkililerden artık net adımlar bekliyor. Beklemekten yorulan işçilerin sabrı tükenmiş durumda.
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
daha ne diyelim biz bunlara, öz sağlığı Allaha havale ettim ben