Kamu işçisinde 16,67 şaibesi: “Bu muallak dönemden işçi hesap sorar”

Türk Harb İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, kamu işçilerine 1 Eylül’den itibaren verilecek 16,67 oranında zamma ilişkin şaibeli bir durumun olduğunu söyledi. Atak, “Kamu işçileriyiz. Çocuk oyuncağı değil bu iş. Ve onların da oyuncağı olmak gibi bir niyetimiz yok” dedi.

TÜRK İŞ’e bağlı Türk Harb İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, Eskişehir Net’ten Meltem Karakaş’a konuştu. Kamu işçilerine ilk 6 ayda yüzde 24, ikinci, üçüncü, dördüncü aylarda gerçekleşen enflasyon oranı şeklinde bir teklifin olduğunu söyleyen Atak, 1 Eylül itibariyle işçiye verileceği söylenen yüzde 16,67 oranına ilişkin ise şaibeli bir durumun olduğunu ifade etti. Hükümete ve sendika genel merkezlerine seslenen tak, konuya ilişkin işçiye net ve şeffaf bir açıklama yapılması gerektiğini belirtti.

“Kamu işçileri çok ciddi anlamda mağdur edildi”

Hasan Atak, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Kamu işçileri gerçekten çok ciddi anlamda mağdur edildi. Ama bu mağduriyet sadece maaşların dibe vurmasıyla bağlantılı değil, aylarla bekletilmesiyle de alakalı. Ben yıllardır bu süreci takip eden bir insanım ama böyle bir dönem hiçbir zaman yaşamadım. Tek kelimeyle çok tuhaf günlerden geçiyoruz ve bu tuhaf günler de şunlardan kaynaklı hep hükümet cephesi açısından hem de sendikalar açısından açıklanamayacak olaylar var ortada. Bugün geldiğimiz nokta da ikinci, üçüncü, dördüncü 6 aylarda gerçekleşen enflasyon rakamı ve ilk 6 ayda yüzde 24 gibi bir rakam var. Bu 24 rakamı hükümet tarafından üçüncü teklif olarak kamuoyuna açıklandığında arkasından sendikalar tarafından üyelere duyuru yapıldı. Ve TÜRK İŞ’in en üst organlarında görev yapan genel başkanların da sendikaları dahil olmak üzere bütün işçilere yapıldı bu duyuru. O da şuydu: 24 artı 1 Eylül’den itibaren 16,67 gibi bir rakam verilecek şeklindeydi. Bu 16,67 ocak ayında sözleşmeleri başlayanların ocak ve temmuz ayında geçekleşen enflasyonu, mart ayında başlayan bizler gibi sendikaların ise mart eylül arası olan şu anda 8 puanda duran ancak daha 2 ay olan toplam rakamdı. Ama her nedense birdenbire olay şuna döndü: 16,67 gibi bir rakamın hükümet tarafından söylenmediği, böyle bir teklifin olmadığı şeklinde. Sendikalar buna karşı çıktı. Son anda 16, 67’nin masadan çekilerek bu teklifin farklı bir noktaya evrildiği gibi ifadelerde bulunuldu.

“Kimsenin oyuncağı olmaya niyetimiz yok”

Burada sorulması gereken şu: Her iki taraflar açısından da büyük bir skandal var ortada birincisi, eğer hükümet gerçekten 16, 67’yi teklif ettiyse 1 Eylül’de vereceğini de vaat ettiyse bunun hükümet açısından devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığı net. Yani biz tabiri caizse kamu işçileriyiz. Çocuk oyuncağı değil bu iş. Ve onların da oyuncağı olmak gibi bir niyetimiz yok. Bu kabul edilebilir bir şey değil.

“Taraflar şeffaf bir şekilde açıklama yapmalı”

Öbür taraftan baktığınızda şayet bu 16, 67’yi teklif etmediyse aynı geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu KÇP’nin tek farkı bu 16, 67 noktada düğümleniyor. Geçmiş dönemlerde KÇP’de verilmeyen ilk 6 ayların bu dönemde verileceği vaat edilip de sendikalara 1 Eylül’den itibaren 16, 67 rakamı telaffuz edilmediyse ve sendikalar da bunu yanlış anladıysalar o zaman da sendikalar açısından büyük bir skandal ortada. Neden derseniz? Şöyle bir durum ortaya çıkar: Hükümetin verdiği teklifi ya anlamadılar ya anlamak istemediler ya da karşılıklı olarak bir oyun içinde bizimle dalga geçiyorlar. O nedenle tarafların çok net bir şekilde kamuoyuna çıkıp hesap verecek şekilde, şeffaf bir şekilde açıklama yapmak zorunda.

“Hala yapılan bir açıklama yok”

Hükümet tarafı bizim eleştirisel anlamda baktığımız tarafıdır. Ama üyesi olduğumuz sendikalar açısından şunu söylemek isterim: Sendikaların üyelerine karşı iki tane ana sorumlulukları var: Bunlardan bir tanesi hesap verilebilirlik, bir tanesi de şeffaf olmak zorunluluğu. Her ikisi de şu ana kadar gerçekleştirilmiş değil. Üyesine sorularak imza atılacağı sözü verilen bir dönem içine girmiştik. Ama şu anda üyelere net bir şekilde ortaya koyulan açıklama yok.

“Bu muallak dönemden işçi hesap sorar”

8 aydır aynı ücretle çalışan insanlar var kamuda. Bu insanlar hesaplarını yaptılar. Şimdi ne denilecek bu insanlara? Bunu bile bilmiyoruz. O yüzden de ben buradan çağrı yapıyorum. Sorumlular çıkıp bizlere bir açıklama yapma zorunlulukları vardır. Bunu yapmadıkları sürece bu muallak dönemden işçi hesap sorar, bizler de hesap sorarız. Ve şu ana kadar yapılan bütün mücadelemizi de en üst seviyede devam ettirme niyetimizi onlara bir kez daha söylemiş oluruz.”

Kaynak: Eskisehir.net