Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşetini keşfedin. Güncel haberler ve son dakika gelişmeleriyle ilgili detaylar burada. Hemen okuyun!
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in uyguladığı politikaları sert bir dille eleştirerek, emekçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Atalay, bu politikaların emekçiyi göz ardı ettiğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı: “Çünkü onun dünyası başka, biz çalışanların dünyası başka. O, dar bir çerçeveden tabloya bakıyor. Ama biz; lağımından, çöpüne, ekmeğinden savunma sanayisine, yerin altına kadar her alanda çalışıyoruz.”
Atalay, konfederasyonun genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bugün, kamudaki son toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolünün imzalanmasının ikinci yıl dönümünü anımsattı. Bu protokolün imzalanmasından sonra yaşanan enflasyon nedeniyle, hem sözleşmenin hem de ücretlerin eridiğini belirterek, “Tabiri caizse, 30 yıldır görmediğimiz ekonomik sıkıntı ile karşı karşıyayız” dedi.
Başkan Atalay, “Asgari ücrete ara zam yapılacak mı?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Ocak ayında yüzde 30 zamla 17 bin 2 liradan 22 bin 104 liraya çıkarılan asgari ücret, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temmuz ayındaki açıklamalarıyla yeni bir değerlendirmeye tabi tutuldu. Erdoğan, enflasyonun ciddi sapma göstermesi halinde, gerekli değerlendirmeleri yapacaklarını ifade etti.”
Atalay, işçi ve memur arasında herhangi bir fark gözetmediğini ve bu durumu sürdüreceklerini belirterek, “Memur çok düşük ücret alıyor ama işçi ise çok az ücret alıyor” şeklinde sözler sarf etti.
Ekonomik gerçekleri detaylandıran Atalay, şu önemli noktaları dile getirdi: “Şu anda ülkemizde emekli olan kamu çalışanı, aktif çalışanlardan yüzde 50 daha fazla ücret alıyor. Bu, dünyanın hiçbir ülkesinde rastgele karşılaşılacak bir durum değil. Önceden devlet kapısı çok önemliydi ve önünde kuyruklar oluşurdu. Ama şu anda tarım, savunma sanayii, demir-çelik, şeker fabrikaları ve diğer birçok alanda en az yüzde 10, ortalama yüzde 25 oranında fire veriliyor. İşçiler, iş yerlerine gidemiyor, üretim durma noktasına geldi. Geçen yıl savunma sanayinde, yaklaşık 400 beyaz yakalı çalışan işlerini bıraktı. Bu, ücretlerin düşük olmasından kaynaklanıyor. Özel sektör, iki veya üç kat daha yüksek ücretler veriyor.”
Atalay, hükümete ve ilgili bakanlıklara seslenerek, “Bunların yerine teknik eleman yetiştiremezsiniz, bu çalışanları emekli etmeyin ve yasa düzenlemelerini düzeltin” dedi. Ayrıca, kamu sözleşmelerinin gündemde olduğunu belirterek, “70 yaşında bile çalışanlarımız var. Dünyanın hiçbir ülkesinde 70 yaşında adam neden çalışsın ki? Bu, ekonomik sıkıntının ve geçim zorluğunun göstergesidir.”
Atalay, “Her yerde emeği olan işçiler, çoğu zaman hak ettiklerini alamıyor, kıt kanaat geçimlerini sürdürüyorlar” diyerek, ekonomik zorluklara dikkat çekti. “Biz çok cefa çekiyoruz ama sefa sürmüyoruz” diyen Atalay, Cumhurbaşkanı’na seslenerek, “Bir gün şu Maliye Bakanını ve bakanların yarısını madenin derinliklerine götürüp, orada nasıl çalıştıklarını görmelerini sağlayın” şeklinde ifadeler kullandı.
Atalay, İŞKUR’un ilanlarına da değinerek, “İşçi bulamıyoruz” şeklinde açıklamaları eleştirdi. Bu duruma tepki göstererek, “Bu ücretlerle işçi bulamazsınız. Bu ücretler, köle ücretleridir. Patronlar, Mısır’a veya Ürdün’e gidiyorsa, gitsinler. Eğer bu ülkede, bu işçiye 30 veya 40 bin lirayı fazla gören patronlar varsa, nereye giderlerse gitsinler” diyerek, ekonomik adaletsizliğe vurgu yaptı. “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışmanın anlamı yok” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Subscribe to get the latest posts sent to your email.