SYDV İşçileri Türkiye Genelinde Grevde: “Emeğimiz Görmezden Gelinemez!”

Türkiye genelinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nda (SYDV) çalışan yaklaşık 10 bin kamu işçisi, 29 Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye genelindeki 1003 kurumda greve çıktı.
Grevin temelinde, ücret adaletsizliği, çalışma koşullarındaki zorluklar ve SYDV işçilerinin Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) kapsamı dışında bırakılması yatıyor.

Grev Süreci Nasıl Başladı?

2 Ağustos 2025’te imzalanan Kamu Çerçeve Protokolü sonrasında, Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikası ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TÜHİS) arasında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde, SYDV işçilerine kamu işçileri için belirlenen zam oranları yerine memur zammı önerildi.

Bu teklif, SYDV çalışanlarının tepkisine neden oldu. Çünkü önceki iki toplu sözleşme döneminde SYDV işçilerine kamu işçileriyle aynı oranda zam yapılmıştı. Ancak bu yıl, yüzde 11 + yüzde 7 zam önerisiyle kazanılmış hakların geri alındığı düşünülüyor.

“Üvey Evlat Muamelesi Kabul Edilemez”

Koop-İş Sendikası’nın öncülüğünde yapılan açıklamada, SYDV işçileri eşit işe eşit ücret talebinde bulunarak şu ifadelere yer verdi:

“Bu ülkenin dört bir yanında görev yapan 600 bin kamu işçisi ve Aile Bakanlığı’ndaki 30 binin üzerindeki işçi kamu çerçeve protokolüyle hak ettikleri zam oranlarını alırken, bizlere üvey evlat muamelesi reva görülüyor.
Toplu sözleşme masasında biz yokmuşuz gibi davranılıyor.
Önceki sözleşmelerde aynı oranlı zam yapılmışken şimdi ne değişti?”

Bu sözler, işçiler arasında derin bir kırgınlık ve adalet beklentisinin simgesi haline geldi.

SYDV İşçilerinin Sorunları Derinleşiyor

SYDV çalışanlarının yaşadığı temel sorunlar sadece ücret artışı ile sınırlı değil. Grevdeki işçiler, çalışma koşullarının yıllardır görmezden gelindiğini belirtiyor. İşte başlıca sorunlar:

1. Düşük Ücret ve Geçim Sıkıntısı

SYDV işçileri, kamu işçileriyle aynı işi yapmalarına rağmen daha düşük ücret alıyor. Yükselen enflasyon karşısında mevcut maaşların geçinmeye yetmediği sık sık vurgulanıyor.

2. KÇP Kapsamı Dışında Bırakılma

Kamu Çerçeve Protokolü tüm kamu işçileri için belirlenen taban zam oranlarını kapsarken, SYDV çalışanlarının bu protokol dışında bırakılması büyük bir haksızlık olarak görülüyor.

3. Ağır Çalışma Şartları

Pandemi, deprem ve afetlerde en ön safta görev yapan bu çalışanlar, 24 saat esasına göre sosyal yardım faaliyetlerini yürütüyor.
Kısıtlı bütçelerle milyonlarca vatandaşın sorununu çözmeye çalışan bu emekçiler, buna rağmen çalışma koşullarının iyileştirilmediğini söylüyor.

4. Sosyal Hakların Eksikliği

Yıpranma payı, ek ödenekler, fazla mesai ücretleri gibi haklarda da eşitsizlikler bulunuyor. İşçiler, diğer kamu çalışanlarıyla eşit haklara sahip olmak istiyor.

“Bu Grev Bir Çığlık, Bir Hatırlatma”

SYDV işçilerinin grev kararına ilişkin yapılan açıklamada, grevin sadece maaş artışı talebiyle sınırlı olmadığı vurgulandı:

“Bizler, depremde ilk sahaya çıkan, pandemide evinden çok vatandaşı gören, kısıtlı bütçelerle milyonların derdine derman olmaya çalışan emekçileriz.
Vatandaşın en çaresiz anında yanında olan bizler, bugün kendi sorunlarımızı duyuramıyoruz.
Bu grev bir çığlıktır! Bu grev bir hatırlatmadır!
Biz varız, biz güçlüyüz, biz biriz.
Zafer, direnen emekçinin olacak.”

Koop-İş ve Türk-İş’ten Tam Destek

Koop-İş Sendikası, üyelerinin taleplerinin haklı ve meşru olduğunu vurgularken, Türk-İş de yaptığı açıklamada SYDV işçilerinin yanında olduğunu belirtti.
Sendikalar, hükümete çağrıda bulunarak, SYDV çalışanlarının yeniden KÇP kapsamına alınmasını ve kamu işçileriyle eşit haklara sahip olmalarını talep ediyor.

SYDV İşçilerinin Temel Talepleri

SYDV işçilerinin grevi, yalnızca bir zam pazarlığı değil; emeğin, fedakârlığın ve sosyal adaletin bir mücadelesi olarak görülüyor.
Koop-İş Sendikası ve Türk-İş, işçilerin yanında olduklarını açıklarken, hükümetin bu taleplere nasıl yanıt vereceği merakla bekleniyor.
Grev, sosyal hizmet alanında emek ve eşitlik mücadelesinin sembolü haline gelmiş durumda.